Hayatımız hep eleştiri üzerine kurulu değil. Hayatımız hep siyaset üzerine kurlu da değil. Sosyal hayatta da gerçekten bu ülkede çok iyi yürekli güzel insanlar var. Bu tür insanları da onore etmek gerekir. Gerçi sanatçı Haluk Levent’in bizim güzellememize ihtiyacı yok ama bizde naçizane duygularımızı dile getirelim istedik.
Ses sanatçısı Haluk Levent’i tanıdığımda ilkokul çağlarımdaydım. Aklımın erdiği Ortaokul yıllarımda ne yalan söyleyeyim kendisi sevdiğim ya da beğendiğim bir sanatçı değildi. Ne müzik tarzı bana uyardı ne de şarkıları. Hatta radyoda çaldığı zaman kapatırdım. Ancak zaman geçtikçe kendisine ne kadar haksızlık yaptığımı açık açık gördüm. Sadece ben değil,i bu ülkede yaşayan milyonlarca insana göre Haluk levent bizim içimizden birisi. Bizim gibi davranan, bizim gibi düşünen, bizim gibi hisseden, Anadolu insanını yaşatan gönül insanıdır Haluk Levent.
Başkanı olduğu AHBAP Derneği aracılığıyla yaptığı yardımlar, ulaştığı insanlarla ilgili olarak kamuoyunda algı, “Haluk Levent hangi makamı hedefliyor? Siyasete mi girecek?”şeklindeydi. Ancak zaman geçtikçe herkes şunu görü ki, bu adamın bşir siyasi derdi yok. Bu adamın şahsi bir gayesi yok. Peki ya neydi bu adamın derdi? Onun derdi, milletin derdiyle dertlenmek olduğunu görmemiz inanın çok uzun zaman sürmedi.
Bu ülkenin neresinde yardıma muhtaç birisi var, nerede kendisine el uzatılması gereken insanlar varsa Haluk Levent ve ekibi orada. Yangında Haluk Levent orada, selde orada, afette orada, engellinin yanında, muhtacın yanında, itiyaç sahibinin yanında, şiddete uğrayanın yanında. Kısacası tek kişilik bir ordu olan Haluk Levent, peşindeki gönüllüler ordusuyla aslında devletin olması gereken her yerde.
Sadece yaptığı bu yardımlarla değil, konser ve etkinliklerle bizim gibi davranmasıyla da ünlü sanatçı gönüllerde taht kuruyor. Çoğu konserini halkın içinde veren, kendisine ulaşmak isteyen hayranlarını bir kez dahi geri çevirmeyen Levent, son olarak İpsala konserinde üşüyünce hem yanda bulunan bir kahveye giriyor, elinde mikrofonu oyun masasına oturup, bir yandan pişti oynarken bir yandansa şarkısını söylüyor. Hem yaptığı bu sürpriz karşısında o anda kahvehanede bulunan vatandaşlar hem şaşırıyor hem de mutlu oluyordu.
Haluk beyin bu doğal tavrı, kendisini insanlardan soyutlamaması, yüreğindeki sıcaklığı herkese yansıtması kendisini farklı kılıyor. O yüzden o sıradan bir sanatçı değil, bizim içimizden Anadolunun hamuruyla yoğrulmuş modern bir Karacaoğlan…
Hani altılı masa aday arıyor ya, hani Türk Milleti kendisine çıkış umudu arıyor ya. İşte benim aradığım, istediğim Cumhurbaşkanı profili bu. Benim Cumhurbaşkanım halkıyla bu kadar yakın olan bir isim olmalı. Benim devlet başkanım benden birisi olarak yaşamaya devam etmeli. Yeri gelecek kahvehaneye girip oyun da oynayacak, sanatı da bilecek, muhtaçlar için seferber de olacak, halka her zaman pazarlıksız dokunacak.
Bize bizden birisi olduğunu her daim hissettirecek. Kültür adamı, gönül adamı, devlet adamı olacak. Ve şunu iyi biliyorum ki Haluk Levent bu ülkede Cumhurbaşkanı adayı olursa çok güçlü bir oy alacağı kesindir. Gerçi kendisinin böyle bir hedef ve ideali yok ancak hayranlarında artık bu beklenti oluşmuş vaziyette.