Karanlıktan aydınlığa dönen o gecenin üzerinden 6 yıl geçti…15 Temmuz gecesi yaşananlar dün gibi aklımızda. Aklını kiraya vermiş üniformalı teröristlerin Türkiye’yi ele geçirme operasyonu, Türk Milleti’nin şanlı direnişiyle geri püskürtülmüş ve dünyada Darbe’ye karşı Darbe yapan millet olarak yerimizi almıştık.
15 Temmuz kahramanlarıyla ne kadar övünsek azdır. 15 Temmuz şehitlerine ve Gazilerine ne kadar şükranlarımızı sunsak yeterli gelmez. 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sıradan bir olay değil, çok yönlü ele alınması gereken bir konudur. 40 yıl boyunca devlet içinde yapılanan, üstelik bunu dini bir kisve altında geçekleştiren Hain FETÖ’cülerin, bugün eski güçleri olmasa da halen daha devletin bir çok noktasında etkin konumda olduğunu da unutmamalıyız.
Dış destekli bu hain darbe girişiminden sonra atılması gereken adımların yapıldığını ifade etmek ne yazık ki doğru olmaz. KHK ve OHAL ile devlet içinde ciddi bir tasfiye yapıldı, ancak bazı hainler ne yazık ki hala daha etkin konumda ve pusuya yatmış vaziyette. Biz bu yapının 15 Temmuz sonrası tamamen temizlenmesini umuyorduk ama ne yazık ki bu olmadı. Adliyelerde kurulan FETÖ borsalarında parayı bastıran berat etti, kimisi yurt dışına kaçtı, Darbenin bir numaralı ele başı Adil Öksüz sırra kadem bastı. 15 Temmuz öncesi Bank Asya Genel Müdürü BDDK Başkanı oldu, Zaman Gazetesi sahibi Fettah Tamince ekonomik olarak güçlendiği gibi devlet görevi de aldı.
Darbe’nin elebaşlarından Tümgeneral Mehmet Dişli müebbet hapis alırken, kardeşi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı oldu. Kardeşi FETÖ’den tutuklanan Pakdemirli Tarım Bakanlığı yaptı, FETÖ ile resim karelerine giren Nebati Bakan, aynı kareden başka bir kişi Bakan Yardımcısı oldu. FETÖ’nün has adamı bir çok Belediye Başkanına dokunulmadı, kimisi aday gösterilmeyerek cezalandırıldı, kimisi sadece görevden alındı. Yani kısaca FETÖ siyasi ayağına dokunulmadı…
Sadece iktidar değil, muhalefet de FETÖ konusunda gerekli tavrı almadı. Suçlu masum ayırt etmeden muhalefet HKH ile atılanlara göreve iade çağrıları yapan, FETÖ argümanlarını siyasete taşıyan, adalet yürüyüşleri yapan muhalefet de ne yazık ki FETÖ ile mücadelede de samimi olmadı.
Bugün ne yazık ki 15 Temmuz Destanı’nın sefasını sürmek de sanatçılara kaldı…O gece millet meydandaydı, o gece tanklara karşı ellerinde bayraklarıyla Türk Milleti karşı durdu ama ne yazık ki o gün sus pus olanlar şarkıcı türküler 15 Temmuz kutlamalarında sahneye çıkarak parayı götürecek, 15 Temmuz’un kahramanlığını onlar yaşayacak. E tabi ki kazanılmış zaferin kahramanı çoktur. Oysa ki böyle bir zafere manevi bir hava katmak, meydanı sanatçılara bırakmamak gerekirdi. Geçtiğimiz yıl Mahrem Belgeselini çeken, bu yılsa Kumpas belgeselini hazırlayan TRT bana göre bu konuda yapılacak en güzel çalışmalara imza atıyor. Diğerlerinin çalışmaları ise bana göre çok ama çok eksik.
Tarih, bugün sonucu ne olursa olsun 15 Temmuz’da Türk Milleti’nin destanını yazdı. 12 Eylül’de Bizim çocuklar başardı” demişlerdi, 15 Temmuz’da onların gayri meşru çocukları kaybetti, Türk Milleti kazandı. Allah hepsinden razı olsun, Şehitlerimizin mekanı cennet olsun.