2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Adayı olmayı isteyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu talebi, partinin üst yönetiminden desteklense de, kamuoyunda ve Altılı masada karşılık bulmayınca gündem yıllar sonra yeniden Başörtü meselesine döndü. Kemal bey, arkasına halk desteği almak için başörtü meselesi için yasal düzenleme istedi.
Satrançta kazanmak için önemli olan rakibinizin bir sonraki hamlesini görmenizdir. Yani sizin yaptığınız hamle size kazandırmayı yetmez, rakibinizin nasıl bir hamla yapacağını öngörmeniz gerekmektedir. İşte bunu öngöremeyen Kemal Bey, Erdoğan’ın anayasal değişiklik restiyle, çok kötü bir şekilde yakalandı ve deyim yerindeyse golü kalesinde gördü.
Bir kere şunu ifade etmek gerekir ki, kamuda başörtü takılmasının önünde anayasal bir engel yoktur. Ancak yıllarca anayasada böyle bir engel varmış gibi lanse edildi ve kamuda, üniversitelerde başörtü takılması yasaklandı. Bu nedenle ayasal bir güvence bulmak için AK Parti ve MHP 2008 yılında anayasa değişikliği yapmaya çalıştı ancak dönemin AYM üyeleri tarafından, CHP’nin iptal talebi anayasaya aykırı bir şekilde iptal edildi.
Anayasa aykırıydı bu karar, çünkü AYM’nin anayasal düzenlemeleri esastan görüşme yetkisi yoktu. Üniversitede bu sorunu çözmek için YÖK tarafından o dönem bir kararname ile adım atıldı ve kamu çalışanlarının başörtüsü takmasındaki engel 10 yıl önce yapılan düzenlemeyle çözüldü.
O dönem CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşıt bir hamle yapmaması yerindeydi ve başörtü sorunu çözülmüştü. Bugün siyasette, kamuda böyle bir sorun yoktu. Bazı faşist zihniyetler, sözde laiklik adı altında başörtüye takıntılı olsa da, uygulamada hiçbir problem yoktu. Peki ne oldu da Kemal bey böyle bir çıkış yaparak, yasa teklifi yaptı. Bir kere Kemal beyin geçmişte yapılan hatalarla yüzleşip, helallik istemesini ben olumlu buluyorum.
Bu erdemi gösteren Kemal beyin, bir cümleyle özürlü yeterli olacaktı. Zaten çözülmüş olan bir mesele Kemal bey neden yasal düzenleme istedi. Bu tamamen 2023 seçimlerine yönelik bir hamleydi. Kılıçdaroğlu’nun sağ tandansa şirin gözüküp oy devşirebilme ihtiyacıydı aslında. Ama Kılıçdaroğlu, burada bir şeyi hesap edemedi. O da Erdoğan’ın resti.
Erdoğan’ın kökten çözüm için anayasal düzenleme çıkışı, siyasi olarak oldukça zeki ve başarılı bir hamleydi. Nitekim bu hamle karşısında Kemal bey ve CHP olumlu bir cevap verseydi, bu reste iyi, karşılık vereceklerdi. Ancak yapamadılar. Hal böyle olunca CHP golü kendi kalesinde görmüştür.
Bir süredir siyasette gündemi belirleyen Kemal bey gerçekten çok kötü yakalandı. Şimdi psikolojik üstünlük Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eline geçmiştir. Erdoğan, attığı bu golü seçim sürecinde güzel bir şekilde değerlendirecektir. Gündemi yeniden belirleme Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kontrolüne geçmiştir. Kılıçdaroğlu ise bu hatanın bedelini bakalım nasıl ödeyecek izleyip göreceğiz.
Şu anda Türkiye’nin önemli sorunları arasında başörtü yoktur. Bu sorun zaten iktidar tarafından çözülmüştür. Oysa Kemal bey, artan enflasyon, ekonomideki kötü gidişat, sürekli zam gelen faturalar, tarımda yaşanan sorunlar, akaryakıta her gün gelen zamların peşine koşsaydı daha doğru yapacaktı. Bakın motorine üç günde üçüncü zam geldi. Kimse bunu konuşmuyor, çünkü gündem de başörtü meselesi var. Suni gündemler oldukça bunun sonucu Erdoğan’a yarar. Türkiye bir an evvel asıl gündemine, yani ekonomiye dönmelidir.