Türkiye, doğusunu vuran depremin yaralarını sarmaya çalışırken, siyasette ki kısır çekişme artık mide bulandırıcı boyuta geldi. Türkiye’nin bu en zor sınavında, bizler giden canlarımıza üzülüp, enkazın izlerini silmeye çalışırken, iktidar muhalefet fark etmeksizin yaşanan seçim tartışması vicdanları sızlatıyor.
Bu tartışma ilk kimden çıktı, nasıl çıktı bilmiyorum. İktidar kanadından bu noktada bir açıklama geldiğine şahit olmadım. Gerçi gece gündüz haber bültenlerinde bizler deprem bölgesinde yaşananları izlerken, gözden kaçan konular da olabiliyor. Ancak son günlerde muhalefetin, özellikle de Millet İttifakı’nın bir seçimdir galeyanını görüyorum.
İktidar veya muhalefet ayırt etmeden söylüyorum: Yere batsın seçiminiz…Yere batsın iktidar hırslarınız…Gerçekten bugünün gündemi, konusu seçim mi? Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan erken seçime dair bir açıklama görmedim. Aynı şekilde AK Parti sözcüsü Ömer Çelik de yaptığı açıklamada Türkiye’nin gündeminin deprem olduğunu belirterek böyle bir tartışmaya tepki de gösterdi. Peki ne oldu da Kemal bey, Meral Hanım ve diğer bileşenler tutturdular bir seçim tartışması.
Seçim zamanında yapılır, millet tuttuğu tarafa oyunu verir. Yasımız da olsa, acımız da olsa sandık kurulduğu zaman millet tercihini yapar. Ama bugün insanlar enkaz altında, bir yandan arama kurtarma çalışmaları devam ederken, bir yandan bölgeye yardımlar ulaştırılıyor. Çok az bir kısım siyaset peşinde koşsa da insanlar tüm imkanlarını seferber etmiş durumda. Bu halk şu anda seçim düşünmüyor.
İnsanın yüreği sızlarken seçim tartışması yapmak gayri ahlaki davranıştır. Kim bu süreçten seçim tartışması yaparak yaramıza tuz basmaya çalışıyorsa, umarım toplum vicdanında yerle yeksan olur. Böyle bir tartışmayı iktidar başlattıysa onlarda milletin gönlünde yerle yeksan olsun, muhalefet başlattıysa onlarda millet nezdinde yerle yeksan olsun. Bizim acımız yetiyor, bizim derdimiz bu ülkeyi ve afetzedeleri ayakta tutmak, sizin derdiniz seçim mi?
Şimdi bir de deprem şovmenleri var mide bulandıran. Bunlar da milletin acısına ortakmış gibi görünerek, kendi reklamlarını yapmanın peşinde. Kimisi afet bölgesine giderek, üzülerek söylüyorum enkazların üzerinde tepiniyor, kimisi ise yanına profesyonel fotoğrafçı alıp, güya depremzedeyi ziyaret edip , hal hatır soruyor, sonra da bunun reklamını yapıyor. Objektiflere şirin gözükmek için ziyaret edilir, fotoğraf çekilir ve reklam kamuoyuyla paylaşılır.
Yok arkadaş yok, depremzedelerin sizin bu tür ziyaretlerinize de ihtiyacı da yok, canı yanarken seninle çekilmiş birkaç kare fotoğrafa ihtiyacı da yok. Şov için enkaz da tepinmende depremzedeye fayda sağlamıyor. Varsa yapabileceğin bir yardım onu ulaştır, bunun dışında insanların yüreğini kanatma.