Ağustos ayı Türk tarihi için Zaferler ayı olarak kabul edilir. Zira, Malazgirt Meydan Muharebesi, Mohaç Zaferi, Büyük Taarruz 30 Ağustos Zaferi gibi tarihimizin mihenk taşı önemli savaşları hep nbu ayda gerçekleşmiştir. Daha birkaç gün önce Türklere anadolunun kapılarını açan Malazgirt Meydan Muharebesi’nin yıl dönümünü kutladık. Bugün ise işgalcilere anadolunun kapılarını sonuna kadar kapatan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyoruz.
Sultan Muhammed Alparslan tarihimiz için ne kadar önemliyse, Cumhuriyetimizin kurucusu Devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk de aynı derecede önemlidir. Nasıl ki Alparslan, yokluk içinde beyaz kefeniyle anadoluyu bizlere yurt kıldıysa, Gazi Mustafa Kemal de yokluk içinde Anadolunun işgaline seyirci kalmayıp, Kurtuluş Savaşı’nı zaferler taçlandırdı. Tabi ki Alparslan için yokluk dediysek, bu maddi anlamda bir yokluk değil. Selçuklu, döneminin en güçlü devletlerinden birisiydi. Ancak karşısında ki Doğu Roma’nın zenginlikleri ve asker gücünün karşısında bizimkisi bir şey değildi. Doğu Roma, 30 bin Selçuklu askerine karşı rivayetlere göre 200 bin askerle savaşmıştı, beyaz kefeniyle savaşan Alparslan da inancın gücüyle ve aklıyla galip gelmişti.
30 Ağustos, bir mücadelenin nihayeti, bir devletin kuruluşunun ise başlangıç noktasıdır. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan milli mücadele, 3 yıl sonra 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz ikle son bulmuş ve 4 gün süren savaşların sonunda 30 Ağustos Zafer Bayramı ilan edilmişti. Bu tarihte 14 ay sonra da Cumhuriyetin ilanıyla Türk Milleti bağımsızlığını tescil etmişti.
Biz tarihimizi ne Mustafa Kemal’den ayrı ne de Alparslan’dan ayrı düşünebiliriz. Ne Mete Han’ı silebiliriz tarihten ne de Yavuz’u. Ne İnönü’yü inkar edebiliriz savaş meydanlarında ne de Kazım Karabekir’i. Türk tarihi 2 bin yıllık geçmişiyle bölünmez bir bütündür. Tarihimiz içinde hatalar, yanlışlıklar yaptığımız, ötekiler oluşturan sistemler doğurduğumuz doğrudur. Ancak sonuç ne olursa olsun Türk Milleti asırlar boyunca dünyanın güvenilir limanı olma özelliğini korumaktadır.
Her fırsatla minnetle andığımız Gazi Mustafa Kemal’i başımıza ne kadar taç etsek azdır. Ancak 30 Ağustos ile ilgili bir eleştiriyi göz önünde bulundurarak buna göre yeni çalışmalar yapmamız şarttır. Biz yıllardır 30 Ağustos kutlama törenlerini halk nezdine indirmedik. 30 Ağustos törenleri hep askeriye içerisinde yapılan törenler olarak algılandı. Halkımız tabi ki 30 Ağustos’a gereken önemi veriyor, meydanlardaki geçitleri ilgiyle takip ediyor. Ancak 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs gibi 30 Ağustos’u da daha fazla sokağa indirgemek gerekiyor.