Meral Akşener, Ülke’nin kader olarak gördüğü, bir seçimden, mevki-makamdan, koltuktan daha değerli gördüğü seçimleri, öyle basite indirgedi ki, sanki evcilik oyunu oynanıyor da, Meral hanım da ‘kız evi naz evi’ tavırları sergiledi, sergilemeye de devam ediyor.
Bu aslında Meral hanımın altılı masaya karşı tavrı değil, genel tavrı da benzer, Cumhur İttifakı’na, ‘sistemi değiştirin, gelebilirim’ demişti, masaya da ‘aday’ dayatması yaptı.
O çıkışı aslında masaya dağıtmaktı, kendisi masayı terk etti ama partisi arkasından gelmeyince, geri döndü.
CHP, bu kritik günlerde bir haftasını Meral hanıma ayırmak zorunda kaldı, yediği tekmeleri, yumrukları hafifletmek için yoğun bakıma alındı.
İYİ Parti cephesinde ‘hadi arayı düzelttik, yolumuza bakalım’ noktasına gelinmişti ki, bu kez tekmeler, yumruklar HDP’den gelmeye başladı.
HDP, çok açık özerklik istiyor.
Lafı eveleyip, geveliyor ama günün sonunda istenen şey, Kuzey Irak’dan asker çekmek, kendi siyasi tutuklularına af gibi derin meseleler…
CHP’ye atılan tekmeler, yumruklar bunlarla da sınırlı değil, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti de, listelere göz dikmiş, CHP listelerinden seçilecek sıradan yer istiyor.
Saadet Partisi’nin de listeler de yer bulma beklentisi var ama tabanda da bu gelişmelerden, ortaya çıkan fotoğraftan ciddi rahatsızlık var, onlar da vurmaya başladı.
CHP, öyle bir kumpasın içine çekiliyor ki, kendi içine dönüp, adaylar, sıralama, HDP meselesi gibi önemli konularına kafa yoramıyor.
Seçimlere sayılı günler kala CHP aldığı ağır darbelerle sarsılmış durumda.
Oysa ki, yola çıkarken İYİ Parti, HDP ve diğerleri, mevcut iktidarın, sistemin değişmesi gerektiği gibi ‘ilkesel’ bir duruş sergiliyordu.
Bugün ise ortaya çıkan tabloda, ‘iktidar değişsin ama bizim de isteklerimiz yerine getirilsin’ dayatması ile CHP’ye saldırıyorlar.
HDP, kartlarını açık oynuyor, ‘bizimle görüşün, dinleyin, taahhüt verin, yoksa diğer tarafa yönümüzü dönebiliriz’ diyor.
Diğerleri şimdilik, ‘kazanmak istiyorsanız’ başlığı altında, ‘biz olmazsak olmaz’ çizgisinde ama taleplerini dayatarak, pazarlık masasından ‘kazanmış’ olarak çıkma gayretindeler.
Şaşkına dönen CHP, nasıl bir yol izleyeceğini bilmez hale gelmişken, seçimlere de artık sayılı günler kaldı, zaman işliyor, tik-tak, tik-tak…artık saatlerin önemi var.
Çünkü, CHP’nin de kendi iç dinamikleri var.
Şimdi Kocaeli’de seçim kazanmak için 14 adaydan en az 4 tanesini CHP almalı, bu 4 içinde de CHP’den kaç isim yer alacak?
Bu listeyi yapmak, buna karar vermek öyle zor ki…
Saadet, Gelecek, DEVA üç parti de Kocaeli’de güçlü olduğunu düşünüyor, özellikle Gelecek Partisi’nin tek başına 22 bin oy almış bir İl Başkanı var.
Hadi buyurun karar verin…
CHP’nin içine çekildiği bu açmaz, zorlamalar, dayatmalar, açıktan yapılan pazarlıklar, kurulan masaya da, Millet İttifakı’na da güveni zedeliyor.
Böylesi bir ortamda da seçim kazanmak imkansız, tüm bunlara rağmen de seçim kazanılabiliyorsa, o zaman Cumhur da, ittifak da, AK Parti de, zaten bitmiş, tükenmiş demektir.