Hiç kimse öyle yalandan yere, ‘dava’, ‘memleket’, falan-filan demesin, siyaset ile uğraşanların geneli isimler ve durumlar üzerinden şekil alırlar.
Kişisel çıkarların yoğun olduğu siyasette, birileri işlerini yürütmek, birileri güce yakın olmak, birileri de direk yürütmek için kendilerine yer tutma, köşe kapma derdindedir, gücü o noktada olmayanlar da, hemşeri, tanıdık, akraba kontenjanından yürümek, yürütmek için çaba gösterir.
Bu yüzden parti, amblem, logo, lider, ilkeler-ilkesizlikler, geçmiş-gelecek önemlidir ama isimler çok daha önemlidir.
İsimlerin önemli olduğu alan sadece çıkarlar, karlar-zararlar değil, son derece samimiyetle de isimleri öncelikli gündem yapan, gerçek partililerde vardır.
Özellikle 14 Mayıs seçimleri öncesinde, parti menfaati, ‘partiye bir oy fazlasını getirecek adayı bulmak’ olarak tanımlanıyor.
Hiçbir beklentisi olmadan, partisine gönül vermiş, dava şuuru ile partisini, bulunduğu tarafı tayin etmiş seçmen de bugün artık listelere bakıyor, listeleri bekliyor.
Bu hafta o yüzden son derece önemli, doğru liste yapan parti, ciddi kazanım sağlayacak.
Öyle, ‘siz yokken biz vardık’ diye ahkam kesmek, ‘kim partili, kim partili değil’ diye kısır tartışmaları bugün gündem yapmak, o partiye ve o siyasi görüşe büyük zararlar verecektir.
Ama maalesef ki, bu tür kısır, çirkin ve tutarsız tartışmalar oluyor, bu tartışmayı yapanlar, ‘partililik-aidiat’ üzerinden siyaset yaparlar ama özünde kişisel menfaat ve kişisel hırs vardır.
İktidar partisi, güçlü lideri ile parti içinde ki bu tür odakları şimdiye kadar kontrol altında tutmayı başardı, sesini çok yükseltenin de biletini kesti, işini bitirdi.
Muhalefette bu işler biraz zor, özellikle CHP’de.
CHP’nin Genel Başkanı yüzde biri bile hayal edemeyen partilere kucak açıp, güç birliği yapmak adına, her türlü özveride bulunup, fedakarlıklar yaparken, CHP’nin taşra örgütleri bile partiye güç katacak olsa da, fazladan oy ve itibar getirecek olsa da adaylıklar, sıralama noktasında, kendi doğruları ile hareket edip, köşe başlarını kimselere bırakmıyorlar.
Bunlar bu dönemde de var, her zaman da olacak.
Hem CHP öyle bir partidir ki, tabanı, en az tavan kadar bilgi-birikime, siyasi donanıma sahiptir, bu denli bilinçli bir partide tartışmaların, itirazların olmaması da zaten beklenmezdi.
İşte bu hafta, itirazların, tartışmaların yoğun olacağı bir hafta, bu haftayı özellikle CHP, liste savaşları ile geçirecek.
AK Parti ve diğerleri için de durum çok farklı değil, onların da bu hafta ki öncelikli gündemleri listeler olacak.
Bizler de elbette ki bu haftayı liste yoğunluğu ile geçireceğiz, bizim önceliğimiz de Gebzeli isimlerin listede yer almaları ve sıralamaları olacak.
14 Mayıs da TBMM’de Gebze’den en az 5 ismi görmek istiyoruz, bu sebeple, liste haftası bizim için de büyük önem taşıyor.
14 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını büyük ölçüde tayin edeceğini düşündüğüm partilerin listeleri ve sıralamaları bu hafta belli olacak, 9 Nisan Pazar son gün, liste haftasını doğru değerlendiren partiler önemli avantaj elde edecek, hata yapanlar ise büyük ölçü de 14 Mayıs’ı kaybedecek.