Bu ister birey için ister evren için olsun.
Öngörebiliyoruz, çünkü hayatın akışı içinde hiçbir şeyin sonsuz olmadığını defalarca gördük.
İstanbul merkezli Osmanlı Devleti bile çağına yetişemediği için yok oldu. O kadar görkemli ve lider bir devletin son yılları, malesef çok yakışıksız bir dönem meydana getirdi. Vatan hainliği neydi bu ulus bunlara tanık oldu. Ya da vatan severlik. Ya da işkence...
Osmanlı gibi büyük bir devlet bile en kötü seneryoları yaşamak zorunda kaldı.
Buna neden olarak isterseniz insanların hırslarını, isterseniz padişahların yetersizliklerini, hatta korkaklıklarını gösterin. Nedeni pek çoktur. Ama sonuç tektir. Osman Gazinin soyu vadesini doldurup dünya hanedanlığı vazifesinden çekilmiştir.
Koca Osmanlı dost olarak gördüğümüz toplulukların çizmelerinin altında ezilmiş ve malesef küçük düşürülmüştür.
Ama nihayet vatan severler durmamış bir kahramanlık hikayesi yazarak. Bu çürümüş düzene baş kaldırmıştır.
Yumrukarını ve dişlerini sıkarak uzun bir mücadelenin içinde Güneş gibi doğan Cumhuriyeti kurmuşlardır.
Son ve başlangıç. Hemde ne başlangıç... Öyle hızlı bir büyüme gerçekleşmiş ki Türkiye Dünya'ya örnek olur vaziyete gelmiştir.
Fabrikalarıyla, kadın hakları ve demokrasi çalışmalarıyla, ekonomik dirilişiyle ve de çok Üstün lideri Mustafa Kemal Atatürk ile.
Ama anlatmak istediğim başlamak ve bitirmek. Son bulmak ya da sona erdirmek.
Pazar sabahı uyandığımda hemen deprem gördüm. İstanbulda 3 civarlarında deprem olmuş bazı kaynaklara göre 4, Düşününce istanbuldaki deprem kocaeliye çok büyük zarar verecektir. Peki buna karşı ne yapılıyor?
Kocaeli bölgesi depreme tanık olmuş bir bölge fakat bununla ilgili herkes sus pus.
Deprem için belki de örgğtlenmeliyiz. Bina taramaları gerçekleştirilmeli. Deprem için alternatif alt yapı kurulmalı. İnsanlar uyarılmalı. Fakat bu durum herkes için pek hafife alınıyor.
Umarım önlemler alınır.
Osmanlının bile yıkıldığı yağmalandığı topraklarda umarım depreme ciddiyetle yaklaşılır.