Türk siyasi hayatının son 10 yılındaki en önemli figürlerden birisi hiç kuşkusuz Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce…2018 seçimlerinde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan İnce, o günden beri hep tartışılmaya ve konuşulmaya devam ediliyor. İnce, iki günlük Kocaeli programı kapsamında bir gününü de Gebze bölgesine ayırdı. Sayın İnce’nin Gebze’deki basın toplantısını takip ederek açıklamalarını dinledim.
İnce her zaman ki doğal ve içten tavırlarıyla basın toplantısında hitap etti. Söylediği cümleler arasında çok dikkati çekenler vardı. İnce eleştiri yaparken sadece bir tarafı hedef almıyor. İnce hem iktidarı da hem muhalefeti de eleştiriyor ve sözünü kimseden esirgemiyor. İktidarda yapılan yanlışları vurgularken, muhalefetin de ondan farksız olduğunu demeye getiriyor. Karadenizli olması ona hazır cevaplık ve nüktedan kişilik getirirken, bunu her soru cevap kısmında izleyenlere gösteriyor.
İnce’nin açıklamalarını gazetemizde dün geniş bir şekilde yer verdik. Muharrem İnce gerçekten 2018’de olağanüstü bir performans gösterdi. Her ne kadar yüzde 30 alıp Cumhurbaşkanı seçilemese de 57 gün gibi kısa süreli seçim kampanyasında Türkiye’nin dört bir yanını gezerek Ecevit’ten sonra CHP adına en yüksek oyu alan isim oldu. İstanbul, İzmir ve Ankara’da rekor kıran mitingler yapan İnce, o dönem CHP’liler tarafından “İşte aradığımız gerçek CHP’li” sözleriyle ifade edildi.
İnce, gerçekten o seçim kampanyasında partisi tarafından yalnız bırakıldı. Mitinglerine parti desteği verilmedi, seçim sandık kurulları tam denildi eksik çıktı, seçim gecesi parti merkezine veri akışı sağlanmadı. İyi niyetle attığı bir mesaj sözde gazeteci tarafından kamuoyuna lanse edilince linç yedi. Yetmedi, partisi tarafından dışlandı. Bu süreçte kendi hataları da oldu ve bunlarla yüzleşti ancak kader onu gençlik kollarından beri içerisinden yer aldığı CHP’den kopardı.
Bugün CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı tek ve çatı aday formülünde uzlaşırken, İnce adayken uzlaşmadı ve masadaki isimlerden Meral Hanım ile Temel Bey karşısında adaydı. İnce’nin en büyük sınavı ise medya ile bana göre. Çünkü medya onun sözlerini çarpıtarak kamuoyuna lanse ediliyor. CHP’ye yakın medya kuruluşları İnce’yi hiçbir şekilde yayınlamazken, iktidara yakın medya ise tamamen CHP’ye yönelik eleştirilerine yer veriyor.
Bunun en bariz örneğini pazartesi günü yapılan toplantıda gördüm. İnce’nin basın açıklamalarını başından sonuna kadar dikkatle dinledim. İnce, önümüzdeki seçimlerde Erdoğan gitmeli ama bu altılı masada iktidara gelmemeli dedi. İnce, Erdoğan’la da olmaz, onun eski Bakanlarıyla da olmaz diyerek babacan ve Davutoğlu ikilisini işaret etti. ince, hükümete ve sert sözler kullandı, akabinde CHP ve Millet İttifakını eleştirdi. Peki ya bunu İHA nasıl sundu okurlarına? Erdoğan’a yönelik hiçbir eleştirisine yer vermeyen İHA, sanki İnce sadece muhalefeti eleştirmiş gibi yayın yaptı.
Balkın bu ajansın yaptığı terbiyesizliktir, bu basın ahlaksızlığıdır. Bir kişinin sözlerini çarpıtıp, kırpıp okuyucularına satmak nasıl bir meslek anlayışıdır. Böyle gazetecilik olmaz, böyle habercilik olmaz. Şu işi düzgün yapın ve adam ne dediyse olduğu gibi verin. Adamın sözlerini cımbızlamak tek kelimeyle kepazeliktir. Siz bunu yaptıktan sonra şimdi hangi haberinize ne kadar güvenelim?