Kurunun yanında yaş da yanmasın
Tuğrul Kırankaya
Ülkemizde hemen hemen her gün yeni bir sağlık skandalı ortaya çıkıyor.
Yenidoğan mı istersiniz, göz mu?
Ya da kalp damar cerrahisi mi?
Her branş üzerinden yolsuzluk ve suiistimaller gözler önüne seriliyor.
Özel hastaneler üzerinden, sistemde tespit edilen açıklıklar kullanılıyor ve ülke genelinde sırayla hastanelerde yayılmaya başlıyor.
Ameliyat malzemeleri, ilaçlar, yoğun bakım ünitesinde yatması gereken hastalar ve daha birçok skandal olaylar.
Medya kuruluşları tarafından sağlık sektörünün tek amacı sistemin açığını bulmak ve oradan devlet kurumlarını hortumlamak gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Sanki bu ülkede her sağlık çalışanı bir şebekeye üyeymiş gibi. Her tedavi olmaya gelen hasta ticari bir araçmış gibi gibi...
Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet edin” sözü unutulmuş, hekimlerin tamamı birer caniymiş gibi olaya bakmak gerçekten içler acısı.
Ülkemizin yetiştirdiği binlerce doktor var. Hepsi iyi eğitimli, çok iyi yetişmiş, bilgili ve kültürlü insanlar.
Hepsi mesleğe başladıkları ilk günden itibaren Hipokrat yeminine bağlı, öncelikleri insan sağlığı olan tıp doktorları.
İçlerinden çıkan 3-5 kendini bilmez, gözünü para bürümüş olanları hep beraber ayıklamamız gerekiyor.
Koskoca tıp camiasını bir kalemde karalayıp, kirletmek hiçbirimize yakışmıyor.
Yarın veya öbür gün yine başımıza bir şey gelse, sağlığımızı kaybedecek olsak, kendilerinden koşarak yardım isteyeceğimizi unutmayalım.
Kötülerini en ağar cezalarla yargılayalım. Yanlış işlere karışanların ruhsatlarını iptal edelim. Diplomalarını kullanmalarına asla müsaade etmeyelim. Gerekirse vatandaşlıktan bile çıkarmak için uğraşalım.
Ama suçu günahı olmayan ve sadece işlerini yapmaya çalışanları itibarsızlaştırmak için saçma sapan yollara girmeyelim.
Önce sağlıklı olmaya, sonra sağlıklı kalmaya çalışalım.
Türkiye Cumhuriyeti’ni daha iyi, çok daha ileri seviyelere götürmek için hep beraber mücadelemizi verelim.
Mesleğini başarıyla yapan, ülkemizde taş üstüne bir taş daha koymaya uğraşanlara haksızlık yapmayı artık bırakalım.
İktidarı, muhalefeti demeyelim. Yandaşı, yoldaşı demeyi bırakalım.
Düştüğümüz yerden hep beraber kalmak adına, başımıza gelen felaketlerin sebebi ve sorumlularına gerekli cevabı birlik olarak vermeye çalışalım.
“Gün doğmadan, neler doğar” izleyip görelim bakalım.
İl sağlık müdürümüz den “Şehir Hastanesi’nin önemi ve diğer hastanelerin gördüğü üvey evlat muamelesinden” halen bir cevap gelmedi. Konuyla ilgili açıklamayı bekliyorum.
Konunun takipçisi olacağımızı kendisine hatırlatmak istiyorum.
Benden söylemesi.