15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti. Artık 15 Temmuz’la ilgili dikkati çeken en önemli konu, törenlerin eski ilgiyi görmemesi. 15 Temmuz’un ardından ilk yıllarda gerçekleştirilen Demokrasi ve Milli Birlik Günü törenleri, görkemli bir hava içerisinde geçer, binlerce insan meydanlara sığmaz, devlet kurumları tarafından ses getiren programlar yapılırdı.
Ancak son 23 senedir 15 Temmuz törenleriyle ilgili havanın sönük geçtiği aşikar. Bundan bir çok etmen sebep. Ancak belli başlı nedenler var ki 15 Temmuz eski ihtişamını yitirdi. 15 Temmuz’un merkez üssü olan İstanbul ve Ankara’da bile o eski hava yok. Bundan iktidarın izlediği politikaların etkisi, İstanbul ve Ankara gibi illerin yerel seçimlerde kaybedilmesi de etkili oluyor.
15 Temmuz törenlerine ilk darbeyi hiç kuşkusuz pandemi vurdu. Korona Virüs salgını nedeniyle 2020 ve 2021’de tedbirler kapsamında dar ölçekli törenlerin yapılması katılımı düşürdü. Ancak 2021 kutlamasında bile bugünkünden daha fazla bit etki söz konusuydu. Geçtiğimiz yıl hazırlanan programlar, ışıklı gösterile bugünkünden çok daha etkiliydi.
Bir zamanlar köprü üzerinde yapılan programlar, Yenikapı buluşmaları milyonları ağırlarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla yapılan İstanbul töreni, Saraçhane’de bir parka sıkıştırıldı. O parka bile katılım az oldu, 5 binler civarında sayı telaffuz ediliyor.
Kocaeli’deki katılımın da düşük olduğu söylenebilir. Nispeten Gebze iyi bir kalabalık toplarken, Darıca, Çayırova ve Dilovası ilçelerinde de katılım düşüktü. Hakeza Kocaeli’nin diğer ilçelerinde de törenler sınıfı geçemedi.
Peki bu yıl pandemi de söz konusu değilken, neden eski ilgi kalmadı? Bundan en büyük etmen AK Parti’nin eski gücü nü kaybetmesi başrolü oynuyor. 15 Temmuz törenlerine en fazla katılımın, sahiplenen kesimin Cumhur İttifakı olduğu bilinen bir gerçek. İttifak gücünü kaybettiği için vatandaşın ilgisi de düştü. Bu tablo ilk seçimlerin AK Parti ve Erdoğan için sıkıntılı olduğunun göstergesi.
En önemli etken ise FETÖ ile mücadelede atılan adımların yetersizliği…Bu etkenin dışında diğer tüm nedenler kim ne derse desin, daha düşük sebep. Millet FETÖ ile mücadele deyip, etkisiz elemanların yargılanıp, kamudan atılırken, asıl ele başlarının serbest dolaşmasını, onlara dokunulmamasını kabullenemiyor. Üstelik geçmişte FETÖ ile iltisakı güçlü bir şekilde bilinen kafa isimler mükafat alınıp, FETO borsaları kurulup, siyasi ayak elini kolunu sallayarak gezerken, bu mücadelenin samimiyetine inanmıyor.
İşte tüm bu nedenler birleştiğinde 15 Temmuz etkinlikleri sönük bir havada geçiyor. Yoksa milletin milli bir törenine olan bağlılığın azalması söz konusu değil. 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos da meydanları dolduran bu millet, doğru politikalar izlenseydi, 15 Temmuz’a da hak ettiği önemi verirdi. Ama olmadı ne yazık ki…Bu yılla ilgili benim aklımda yer edinen tek çalışma, TRT tarafından hazırlanan ve Cuma günü ilk bölümüyle seyirciyle buluşan Kumpas Belgeseli oldu. Gerekten çok güzel hazırlanmış bir belgesel, herkese de izlemesini tavsiye ederim. 15 Temmuz Şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken, bir daha böyle hain bir kalkışmanın yaşanmamasını diliyorum.