Yaşadığımız büyük felaket, derken seçim ortamı ve daralan ekonomi, dünya da ki olumsuz gelişmeler…böylesi bir ortamda karşıladık mübarek ramazan ayını.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayı yine tüm güzellikleri ile geldi.
Tüm olumsuzluklara ve yaşayacağımız kritik seçimlere rağmen, insanlarımız ramazan ayında paylaşmak, dayanışmak için yarış halindeler.
Maşallah onlara…
Deprem bölgesinde yardıma ilk koşan ekipte yer alan değerli dostum Soner Saka iyiliklerle ilgili tespit yaparken, “depremzedeler için ne yapılsa az yapılmış olur, ama birde doğuştan enkaz altında kalanlar var” demişti.
İçinde iyilik olanlar böyledir, ramazan ayında bu duyarlılık katlanır, iyilikte yarışıldığı dönemleri biliyorum.
Öyle ki, Mustafapaşa Camii’nde, yada meydanlarda, mahallelerde Belediye eliyle kurulan iftar çadırlarında, ihtiyaç sahiplerine iftar verebilmek için yarışılırdı, en fazla 29 program yapılırken, yüzlerce kişi 29’dan biri olmak için çaba gösterirdi.
Bugün de çok farklı değil, bugün yine aynı duyarlılık ve yardımseverlik var elbette, ama bugünün önceliği deprem bölgesi, bizim içinde Hatay’ın Defne İlçesi civarı.
Yüzün üzerinde Gebzeli depremzedelere hizmet için ramazan ayını Defne de geçiriyor, binlerce asker, polis ve sağlık çalışanı da…
Gebze Belediyesi bu kez ramazan çadırını Defne’ye kurdu, 3 bin kişilik iftar ve sahur hizmeti veriliyor.
Doğuştan enkaz altında kalan yurttaşında barınması, bakımı, ramazan da karnının doyması önemli ama bu ramazan da öncelik deprem bölgesi olmalı, Gebze için de Hatay Defne…
Bırakın şaşalı iftar sofralarını, hava atıp, reklam yapacaksınız diye kurduğunuz iftar sofraları kişi başı 350-400 liradan başlıyor, bazı ailelerin bir haftalık ramazan kumanyası o kişi başı ödediğiniz rakamlar.
Kamu başta olmak üzere, siyaset yapanlar da, iftar sofraları kurmak, şov yapmak yerine bu ramazanı deprem bölgesinde kurulan, kurulacak iftar ve sahur sofralarında geçirmeli.