Kendisini çeyrek asıra yakın bir zamandır tanırım, sessiz, naif bir kişilik olarak bilirdik.
Genç yaşında siyasete girdi, AK Parti’den üç dönem belediye meclis üyesi seçildi, tüm çapı da bunla sınırlı kaldı, Meclis Üyesi…
Bölgemiz de sayılan, sevilen bir aile mensubudur, polis derneği başkanlığı babadan miras gibi kendisine geçti...yaptığı ticarette aile şirketini sürdürmek oldu.
Ailesi gibi hemşeri yönünden de güçlü bir isimdir, genel olarak çevresinde sevilen bir isimdir.
Zaman zaman hırslarının esiri olduğu da bilinir, gençliğinin, enerjisinin sonucu olarak kabul edilebilir bu durum.
Geçmişte meclis üyesi arkadaşına kurduğu kumpası, Mustafa Öztürk ile yaşadığı sıkıntıları da hatırlıyoruz, bunun da sebebi bu hırs haliydi elbette..
Bu günlerde Gebze Ticaret Odası ile ilgili paylaşımları ve çıkışları dikkat çekmekte.
Ahmet Hakan Hocaoğlu, geçmişte GTO’nun Almanya programı başta olmak üzere, bir çok programa hak sahibi olmadan katıldığı bilinen bir isimdir.
Nail Çiler Başkana olan yakınlığı da bilinir.
Çiler’e geçmişte yakın olması, sevmesi, saygı duyması, hayat boyu saygı duyacağı anlamına gelmez elbette ama bu kadar öfkenin, hırsın, saldırgan tavrın da bir sebebi olmalı!..
Bu öfkenin sebebini bilenler biliyor, bizim de bildiklerimiz, duyduklarımız var ama bölgemizin, genç, enerjisi yüksek, sevilen bir isminin bu denli öfkeyle hareket etmesi anlaşılır değil ve üzücü…
GTO’nun Macaristan gezisini eleştirmiş ve kaba tabirle, GTO’ya ve başkan Çiler’e feci sallamış...
Hatta öyle ki, kendisine olayın, tüzük ve yasal kısmını anlatan Kayahan Özler’e hakaret edecek kadar da ileri gitmiş.
Yaklaşan seçimler de aday olacağı, adaylıkla ilgili çalışma yaptığı kulislerde konuşuluyor, pek tabi ki GTO başkanlığına aday olabilir, yada aday olacak bir ekibi destekleyebilir, meclis üyeliğinden sıyrılıp, başkan yada başkan yardımcısı olmaya isteyebilir, bu son derece doğal bir durum.
Doğal olmayan, bu denli öfke ve hırsa sahip oluşu, saldırganlaşması..
Ayrıca öyle üç-beş kalemşör, tetikçi ile da hareket etmekle Nail Çiler’i yıpratmak kolay değil ama her yol deneniyor bu süreçte.
Bizim kültürümüz de, ‘yakışanı yapmak’ diye bir tabir var, herkes her yere aday olabilir, çalışma yapabilir, eleştirebilir, yıpratmak da isteyebilir ama bunu etik kurallar dahilinde yapmak insan olana yakışandır.
Geçmişte FETÖ’cü hainler de Nail Çiler’i hedef almış, her yolu denemiş, Atatürk sevgisini bile sorgulatma hadsizliğini göstermişlerdi, en güçlü oldukları dönemde o hainler bile çirkinleşerek, gayri ahlaki yollar deneyerek sonuç alınamayacağını görmüşlerdi.
Nail Çiler’in Gebze Ticaret Odası Başkanlığı, şimdiye kadar yaptıkları yada yapmadıkları, yeni dönümde ki adaylığı bunlar ayrı konular, her biri ayrı ayrı tartışılır ama Nail Çiler’in Gebze mücadelesine, Gebze sevdasına laf söylemek de haksızlık, vicdansızlık olur.
Dün bazı geziler de yer almak, bazı etkinliklere katılmak, boy göstermek, resim karesine girmek için yarıştığınız, o zaman ‘abi’, ‘dost’, ‘başkan’ dediğiniz ismi eleştirirken, hadsizleşmek, çizgiyi aşmak, sadece koltuk hırsı, ‘daha iyi hizmet aşkıyla’ açıklanamaz, bunun altında başka nedenler, farklı hesaplar, başka kinler ve nefretler vardır.
Ama hesap-kitabınız, öfke kaynağınız her ne ise yakışanı yapmak önemlidir, bu denli öfkenin karşılığı hiçbir alanda sempati bulmaz bilginize...